SÜLEYMAN PAŞA
Şıpka kahramanı Süleyman Paşa, Türkçülüğü askeri mekteplere sokmaya çalışıyordu. Süleyman Paşa'nın Türkçülüğüne Deguignes tarihi müessir ( etkili ) olmuştur, diyebiliriz. Çünkü memleketimizde ilk defa olarak Çin membalarına ( kaynaklarına ) istinaden Türk Tarihi yazan Süleyman Paşa, bu eserinde bilhassa Deguignes'yi mehaz ( kaynak ) edinmiştir. Süleyman Paşa, Tarih-i Alemi'nin medhalinde ( girişinde ), bu eseri niçin yazmaya teşebbüs ettiğini izah ederken diyor ki :" Askeri tercümesini mütehassıslara ( uzmanlara ) havale ettim. Fakat, sıra tarihe gelince, bunun tercüme tarikiyle ( yoluyla ) yazdırılamayacağını düşündüm. Avrupa'da yazılan bütün tarih kitapları ya dinimize yahut milletimize dair iftiralarla doludur. Bu kitaplardan hiç birisi tercüme edilip de memleketimizde okutulamaz. Bu sebebe binaen mekteplerimizde okunacak tarih kitabının telifini ben üzerime aldım. Vücuda getirdiğim bu kitapta hakikate mugayir ( aykırı ) hiçbir söze tesadüf olunamayacağı gibi dinimize ve milletimize muhalif hiçbir söze rastlamanın imkanı da yoktur."
Avrupa tarihlerinde ki Hunların Çin tarihindeki Hiung-Nu'lar olduğunu ve bunların Türklerin ilk dedeleri bulunduğunu ve Oğuz Han'ın, Hiung-Nu devletinin müessisi ( kurucusu ) Mete olması lazım geldiğini, bize ilk defa öğreten Süleyman Paşa'dır. Süleyman Paşa, bundan başka, Cevdet Paşa gibi lisanımızın sarfına dair bir kitap da yazdı. Fakat bu kitaba Cevdet Paşa gibi Kavaid-i Osmaniye adını vermedi. Sarf-ı Türki namını verdi. çünkü lisanımızın Türkçe olduğunu biliyordu ve Osmanlıca namıyla üç lisandan mürekkep ( meydana getirilmiş ) bir dil olamayacağını anlamıştı. Süleyman Paşa bu husustaki kanaatini, Talim-i Edebiyat-ı Osmaniye namıyla bir kitap neşreden Recaizade Ekrem Bey'e yazdığı bir mektupta açıkça meydana koydu. Bu mektupta diyor ki : "Osmanlı edebiyatı demek doğru değildir. Nasıl ki, lisanımıza Osmanlı lisanı ve milletimize Osmanlı Milleti demek de yanlıştır. Çünkü: Osmanlı tabiri yalnız devletimizin adıdır. Milletimizin unvanı ise yalnız Türk'tür. Binaenaleyh ( bundan dolayı ), lisanımız da Türk Lisanı'dır, edebiyatımız da Türk Edebiyatı'dır.
Süleyman Paşa, askeri rüştiyelerinde okunmak üzere Esma-i Türkiye adlı kitabı da Osmanlıcanın tesiri altında Türkçe kelimelerin unutulmaması maksadıyla yazmıştı.
KAYNAKÇA
Ziya GÖKALP, Türkçülüğün Esasları, KARBON Kitaplar, Mayıs 2019, 16
Yorumlar
Yorum Gönder